23 Haziran 2010 Çarşamba

Gizem

Gecenin koyu karanlığına bakarken yıldızlar ne kadar gizemli diye düşünüyorum  ne saçma...Aşağıda hergün herhangi  bir nedenle insanlar birbirlerini öldürürken dünyanın gizemini araştırmak gerçekten gereksiz...İnsan hep mutlu sonla biten hikayeler okumak istiyor...Oysaki hayat ne yazıkki böyle değil. Her aşkın arkasında acı ;her haberin arkasında dram var...Akıllarda kalan ise sadece mutsuzluk...

23/06/10-12:50

3 Haziran 2010 Perşembe

2 Haziran 2010 Çarşamba

Bende Unuturum


Zaman alır götürür her şeyi inceden inceye
Bu şehir siler anıları yeniden seversin
Ben de unuturum marifet bu ya

Ben de unuturum seni bir gecede
Zoraki ayrılık bu aşığınım ölesiye
Ben de yüz çevirir başucumda resmine
Unutmayı isterdim ya bu şehir gelir üstüme

02/06/10-23:17
 

Aşk Nedir

Aşk nedir diye sorar herkes birbirine bazen günlük konuşmalar içinde geçer bu konuşmalar. Genelliklede yeni bitmiş aşklar üzerine olur bu sohbetler...

Aşk aslında başından beri "düşmesin" diye birinin elinden tutmak değil midir zaten?

İnsan yeni bir ilişkiye başlarken hep mutlu olacağını bulutların üstünde uçacağını sanır.Yanılgı işte...

Aşk bittiğinde yerine koyacak bir güven, bir ortak yaşam, bir ortak sevinç, bir ortak endişe, bir ortak bekleyiş yoksa elini bırakıyor insan...

Bir bakıyorsun ki düşmüşsün...Kaybedenler arasında yerini almışsın...

02/06/10-19:30

25 Mayıs 2010 Salı

Soraya'yı Taşlamak

Hakedilmemişi yaşamanın en iyi örneklerinden biri...  
İzlerken salondaki cinsiyeti ne olursa olsun herkesin gözyaşlarını tutamadığı bir film...  Kesinlikle izlemenizi tavsiye ederim...
25/05/10-14:20

23 Mayıs 2010 Pazar

Özgürlük


Bu sabah kapı ziliyle uyandım dağınık saçlarım pembe pijamalarımla ısrarla çalan kapıya koştum...Sütçü teyze süt alırmısın kızım dedi güldüm sabah sabah yangın var gibi kapı zilini çalışına...Hala varmış demekki çocukluğumuzda kalan sütçüler:) Hafif rüzgârla birlikte gelen şahane bir koku vardı... Çocukken içimde çiçekleri yeme arzusu uyandıran, insanın içinde binbir karmaşaya sebep olan o nostaljik koku.Çocukluğumdaki bahçe hiç değişmedi kokularda... Bir sandalye alıp oturdum balkona ...


Önümde uzanan yemyeşil bahçeye bakarken“Zenginlik dediğimiz de nedir” diye geçti aklımdan...Her sabah çiçek kokularıyla uyanacağınız bir evde oturmak mı? Hergece boğaz manzarasında uyumak mı? Pembe spor bir arabaya binmek mi? Kim olduğunuzu anlatma iddiasında olan banka hesabındaki para miktarı mı? Bir tane yetmez üç beş tane evin olması mı? Yurtdışında okudum diyebilmek mi?

Eyvallah etmemek midir zenginlik, kaybetme endişesiyle boynunu yataydan düze getiremeyerek edinilmiş konum mudur? Sağlıkla uyanabilmek mi, uyumak için alınan ilaçların verdiği uyuşuklukla bütün bir günü hiçbir şeye aldırmadan, avare geçirebilmek mi?


Peki ya özgürlük dediğiniz nedir? Ağzınıza geleni söyleyebilmek midir yoksa aklınıza geleni mi? İyi para kazanabileceğiniz bir işe sahip olmak mı?Kimseye bağlanmadan yaşamak mı ? Birine bağlı olup başkalarının kölesi olmak mı? Konuşmak özgürlük mü getirir yoksa geleceğe ipotek mi?


Budur düşüncem diyebiliyorsan ve korkmuyorsan kapı sesinden...Hayatı yaşamanın 50 yaşında bir eve bir arabaya sahip olmak olmadığını biliyorsan...Ve en önemlisi kimseye boyun eğmiyosan ozaman özgürsün elbette...

23/05/10-10:15

6 Mayıs 2010 Perşembe

Hoşgeldin

İyiki varsın...İyiki ısrarla girdin hayatıma...Ben onca gücümle kaçmaya çalışırken iyiki yalnız bırakmadın beni...Bir insanın sen bütün herşeye umutsuzca bakarken aslında herşeyin mükemmel ötesi olduğunu göstermeye çalışması negüzelmiş...Birinin kalbinin biyerlerde senin için attığını bilmek mükemmel bir duyguymuş...Aslında seni anlatmaya ne kelimeler yeter nede anlamları seni ifade eder...Seni herşeyden daha çok sevdiğimi bil yeter...

Özetle Hoşgeldin hayatıma ve iyiki geldin...